Silkelen filozof! Kendine gel!
Bana bir şeyler oluyor, başım dönüyor, yer altımdan kayıyor, adımlarım sendeliyor; bana neler oluyor, bilmiyorum. Nietzsche selam yollamış bana, aldım selamı başım üzerine! Ben iyi değilim Nietzcshe, senin gibi " zerdüşt" doğurmaktayım; heyhat, ben senin kadar güçlü değilim, acı veriyor. sancı çekiyorum. Bugünlerde hep bir şey eksik, kötü gibi. Halbuki ben ne çok şeyi atlatmış, ne çok şeyi çözümlemiştim! Densizin biri çıkıp da demiyor mu "o sadece bir simge ", diye... ürperiyorum. Bir simgeye verilen yıllar, bir simgeye doğurulan felsefe, bir simgeye uygun özne yaratma çabası! Ah! Acı veriyor! Simgemi basit görmelerine dayanamıyorum! Sığındığım güzelliklerin çirkin taraflarını gözüme sokmalarına dayanamıyorum. Evet bayan! Kaskatı sınırlarım var, aşılamazlar! Evet bayım! Sınırlarım Çin Seddi kadar büyük ! Sizler ömrünüzde bir salyangozla konuşma şerefine erişmemiş basit insanlar, hepiniz sığ sularınızda yüzün, ben derin okyanuslarda bir damla olmaya razıyım! Ben kaybolmaya, yalnızlığa ve keskin ruhanî boyuta kendimi adamaya hazırım! Aşmıyorum sınırlarımı! Bunların hepsi birer prensip! Nasıl bilebilirsiniz ki?